16 Ocak 2014 Perşembe

GÖLGELERİN EFENDİSİ- ZED


Kadim çağlardan kalma yasak yöntemlerin sırrına son 200 yıldır ilk erişebilen ninja, Zed oldu. Kendisini ömrü boyunca bağlamış olan denge ve disiplin öğretilerinden koparak, klanına ve ustasına karşı geldi. Şimdi Zed gölgelerin bilgeliğini kucaklayan herkese güç sunup, cehalete tutunup kalanların canını alıyor.

Küçükken yetim kalan Zed’i, ünlü ve usta bir ninja evine alarak yetiştirdi. Zed’in tek dengi, ustasının oğlu olan Shen gibi görünüyordu. Aralarındaki her karşılaşma beraberlikle sona erdiği için, Zed asla ustasının gözdesi olamayacağını düşünmeye başlamıştı. Hayal kırıklığı ve kıskançlıkla, üstün gelecek bir yol aramaya başladı. Genç ninja, klanın tapınağının mühürlenip kapatılmış bir kısmına sızdı. Burada, süslü bir kutu buldu. Kutuya baktıkça içinde kötü bir his uyanıyordu. Kutunun içindeki kötücül bilgileri sezen Zed, kapağını açmaması gerektiğini biliyordu. Ama yine de açıp baktı. Gölgeler bir anda zihnine dokundu ve uzun süredir gizli duran teknikleri ortaya çıkardı. Artık gizli bir üstünliğü olan Zed, Shen’e meydan okudu ve ustasının oğlunu bu sefer yendi. Zafer anında övgü ve takdir bekliyordu. Ama ustası, Zed’in yasaklı yöntemler kullandığını her nasılsa anladığı için onu sürgüne yolladı.

Çok aşağılanan genç ninja, yıllarca serseri gibi gezdi. Kini hırsa dönüştü. Gölge stilini başkalarına da öğretmeye başladı. Gücü arttıkça, çevresindeki takipçiler de artıyordu. Ama o kutu olmadan, tekniğini mükemmelleştiremeyeceğini biliyordu. Bir gün Zed takipçilerine baktı ve öğrencilerinin artık bir ordu olduğunu gördü. Ödülünü almak için, onları toplayıp tapınağa yürüdü. Eski ustasını kapıda bekler bulunca şaşırdı. Ustası, Zed’i ve ordusunu ne zamandır beklediği misafirler gibi karşıladı. İhtiyar adam kılıcını Zed’in ayakları dibine bırakarak, ona gereğince ustalık edemediğini söyledi. Eski öğrencisini denge yoluna yönlendirmek yerine, sürgüne yollayarak gölgelere mahkum etmişti. İhtiyar, Zed’e tapınağa girip, kutuyu yokedip, takipçilerini dengeye yönlendirmesi için yalvardı. Kara ninja, ustasının peşinden içeri girdi. Bir-iki saniye sonra, beklemekte olan ninjalar Zed’in acı çığlıklarını duydu. Zed her nasılsa bir çizik bile almadan dışarı çıkıp, ustasının kestiği kafasını Shen’in önüne attı. Öfkeyle haykırarak, takipçilerine ustasının öğrencilerini öldürüp kutuyu almalarını emretti.

O eski ninja tarikatı o gün çöktü. Pek çok öğrenci öldü, bazıları ise Shen’in kahramanca çabaları sayesinde kaçabildi. Artık tapınak Gölge Yoldaşlığı’nın kötülük dolu çalışma sahasına dönüştü. Zed, Yoldaşlık’ın ustası olarak başa geçti. İlkeleri gayet sade: Tekniğini mükemmelleştir, gölgeleri kucaklamayı reddeden tüm ninjaları öldür. .

'Denge yalan – gerçek ninjalar biziz..''

-- Zed.

League Of Legends

LEE SİN- KÖR KEŞİŞ

Lee Sin bir gençlik heyecanıyla bir sihirdar olmayı kafasına koymuştu. Akranlarında benzeri görülmemiş bir iradeye ve azme sahip olan delikanlı, becerileri ile o zamanki Yüksek Konsey Üyesi Reginald Ashram'ın dikkatini çekti. Sihir Akademisi'nde eğitim almaya başlayan Lee Sin, kendisine ayak uyduramayan öğrencilerle aynı hızda ders almaktan nefret etti. Daha erken mezun olma umuduyla, ders dışı zamanında da sihir sanatının inceliklerini öğrenmeye çalıştı. Çalışmalarında büyük ilerlemeler kaydetti ve diğer öğrencileri geride bıraktı. Lig'in en büyük sihirdarlarından biri olacağına kesin gözüyle bakılıyordu ki... korkunç bir hata yaptı. Sabırsızlık göstererek, yeteneklerini sınamak için Veba Ormanlarından bir yaratık çağırmaya çalıştı. Önünde beliren şey ise, paramparça olmuş bir çocuktu. Cansız bir et yığını olarak yere düşen çocuğun yüzünün olması gereken şeye bakacak fırsatı ancak buldu. Lig'de yürütülen soruşturmada, çocuğun yaşadığı köyün ayinin etkisiyle tamamen yok olduğu ortaya çıktı.

Lee Sin'in yetenekleri öylesine umut vaat ediyordu ki Lig bu olayı göz ardı etmeye hazırdı; ancak genç sihirdar adayı kendini affedemiyordu bir türlü... Akademi'den ayrıldı ve bir daha büyüyle uğraşmamaya yemin ederek bağışlanmak için Shojin Manastırı'na kapandı. Yıllar sonra, işlediği suçu affetirmek adına, Noxus'un Ionia'yı işgalini protesto etmek için kendini yaktı. Ateşin verdiği acıya dayanarak, haftalar boyunca yanar halde kaldı. Eylemi, Ionia'nın galip geldiği bir Lig karşılaşmasının yapılmasını sağladı; ancak Lee Sin söndürüldüğünde, gözleri tamamıyla yanmıştı. Kurtarıcı ilan edilen Lee Sin yeniden doğmuştu; harekete geçme arzusu geri gelmişti. League of Legends'a (Efsaneler Ligi) katılarak günahlarını bir keşişin sahip olduğu tek şeyle, kan ve terle bağışlatmaya karar verdi.

Bir kişi dünyayı yerle bir edebilir; ama çoğunluğun çabaları, onu yeniden inşa eder.''
-- Lee Sin

Otobiyografi

1 ocak 1999 yılında doğdum. İlk okulu 60. yıl ataköy ilköğretim okulunda tamamladım.Sbs'den 370 puanla Recep Güngör Anadolu Lisesine girdim.   FUTBOL-LoL oynamak hayat felsefem :) TVD-TW-SPARTACUS-GOT ( kısaca yabancı dizi manyağı :D )